08 Tem Yoga Röportajı
Aslıberry: Yoga sözcüğünü ilk ne zaman duydunuz?
Çağ: 1997’de.
A: Yoga’yı önce asanalarla mı, meditasyonla mı tanıdınız?
Ç: İkisini birlikte tanıdım. Ama dinamik bir asana uygulaması daha ön plandaydı.
A: Yoga’ya nasıl başladınız? (Örnek: Bir tavsiye, bir arkadaş, bir ilişki, bir tesadüf, bir sağlık problemi, ruhsal bir arayış, kilo kontrolü…)
Ç: Babam sayesinde tanıştım. Merak ile başladım.
A: Yoga’ya evde kendi kendinize mi, bir eğitmenle mi başladınız?
Ç: Kendim çalışıyordum. Kitaplar ve görsel kaynakları değerlendiriyordum.
A: İlk denemenizden sonra sizi ikinci defa yoga yapmaya ve devam etmeye sürükleyen duygu ve düşünceler nelerdi?
Ç: Ne işe yaradığını ilk zamanlar anlamasam da bir işe yaradığını hissettim. Bir şeyler kıpırdadı iç alanımda, hisselliğim arttı. Bütün o entelektüel olgunluğun yanında hislerimden ne kadar uzak kaldığımı gösterdi bana.
A: Yoga sözcüğünü ilk duyduğunuzda anladığınızla, bugün yaşadığınız yogadan anladıklarınız arasındaki farklar nelerdir?
Ç: O zaman daha mistik ve ezoterik geliyordu. Şimdi daha sıradan, günlük geliyor. İlk zamanlar ‘özel nefes çalışmaları’ gibi geliyordu yoga. Şimdi günlük sıradan nefesi hissetmek kadar basit geliyor.
A: Yoga yapmaya başladıktan sonra yaşamınızda meydana gelen zihinsel / ruhsal / fiziksel değişiklikler nelerdir?
Ç: Epey değişim oldu. Yaklaşık 40 kilo verdim. Bu hem zihinsel hem de ruhsal olarak da etkiledi. Bunun dışında kendimle ilişkimde oldu en büyük değişiklik. Çok rahatladım kendimle. İhtiyaçlarımla, huylarımla, hoş ve nahoş olarak görülen yanlarımla..
A: Yoga’nın sizi en çok şaşırtan tarafı nedir?
Ç: Ani ve beklenmedik şeyler her zaman şaşırtır. Yoga’da bolca var.
A: Kendi yoga yolculuğunuzla ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Ç: Doğada, tabiatın bağrında küçük bir yoga okulu kurmak. Orada yerel yaşamak, yerel beslenmek ve sürdürülebilir yaşam sürmek.
A: Yoga eğitmeni olmaya karar verdiğinizde kaç yıldır yoga yapıyordunuz?
Ç: 8 yıldır.
A: Sizce Yoga evde mi, bir yoga merkezinde mi, bir spor merkezinde mi yapılmalı? Her üçünün de olabileceğini düşünüyorsanız, yararlılık sıralamasına göre açıklayınız.
Ç: Nefes alıp verebildiğiniz her yerde yoga yapılır. Özel zevkleriniz varsa ona uygun tercihler yaparsınız. Ama benim için en rahatı ev oluyor genelde.
A: İlk öğrencinizi/öğrencilerinizi ve ilk dersinizi hatırlıyor musunuz? O güne dönerek yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
Ç: İlk öğrencilerim arkadaşlarımdı. Ağır spor yapan fazlasıyla maskülen tiplerdi ve bedenleri katıydı, pek rahat hareket edemiyorlardı. Onları biraz dans ettirmiştim.
A: Verdiğiniz derslerde en çok hangi yoga uygulamalarına yer veriyorsunuz? (Asanalar, pranayama çalışmaları, kriyalar, bandhalar, meditasyon çalışmaları)
Ç: Tüm bu bilgileri değerlendiriyorum. Halen kendi bedenimde ve öğrencilerimde araştırıyorum.
A: Battaniye, yastık, kemer, yoga blokları gibi malzemelerin kullanımını destekliyor musunuz?
Ç: Tabi ki destekliyorum. Ancak kemerle vücudu ‘hareketsiz kılmak’ için bağlamaya karşıyım. Vücudu her zaman serbest bırakmak gerekiyor. Çünkü hareketini durdurursanız, acıya yanıt olarak hareket edip kendini koruma hakkını elinden alıyorsunuz.
A: Gözlemlediğiniz kadarıyla öğrencilerinizin yogaya başlama sebepleri nelerdir?
Ç: Bedenlerinden fazlasıyla şikayetçiler. Hem ağır çalışma şartları, hem duruş bozuklukları, hem estetik – kozmetik kaygıları yüzünden bedenle araları açık oluyor genelde. Neden başladıkları mühim değil. Yoga, spontan öğrenme sürecidir. Bir yerden başlar, ummadığın yerlere gider.
A: Size göre ülkemizde evde veya bir merkezde yogaya başladıktan sonra sürdürememenin sebepleri nelerdir?(Örnek: Öğrencinin kendisinden kaynaklanan özdisiplin sorunları, bilgi eksikliği, maddiyat, eğitimcinin yetersizliği, yoganın tanımıyla ilgili net olmayan ifadeler, yoga hakkındaki bilgi eksikliği…)
Ç: Meyveleri toplamak için biraz sebat etmek lazım tabi, her işte böyledir.
A: Ülkemizde Yoganın daha geniş kitlelere ulaşması için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Ç: Zengin insanlar, iyi ve işini bilen hocaların bilgilerini halkla paylaşabileceği ve ticari derdi olmayan aşramlar, okullar açmalılar.
A: Yoga eğitimlerinin ülkemizin koşulları için pahalı olduğunu düşünüyor musunuz?
Ç: Hayır, kesinlikle değil.
A: Sizce yoganın yurt dışında (ABD ve Avrupa) ülkemize göre çok daha yaygın olmasının sebepleri nelerdir? (Örnek: Eğitim, tanıtım, ulaşılabilirlik, çalışma koşulları, gelir seviyesi, din kültürü, bedensel kültür, spor kültürü, moda vs)
Ç: ABD’de yoga ve pilates 20.yy’ın başında bir devlet politikasıydı. İngilizlerin Avrupa ve ABD’ye istemli olarak yaydığı bir projeydi. Yazmak için uzun ama tartışmak için güzel bir konu bu.
A: Yurtiçi / Yurtdışı Yoga tatilleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Ç: Çok hoşuma gidiyorlar. Ben de ara sıra düzenliyor ya da katılıyorum.
A: Çocuk, ileri yaş, hamile ve terapi yogası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Ç: Hepsi gerekli ve kıymetliler. Keşke daha çok hamile kadının, yaşlı insanın ve ebeveynin haberi ve katılmak için imkanı olsa…
A: Türkiye’de yoganın gelişimine katkıda bulunduğunu düşündüğünüz eğitmenleri belirtebilir misiniz?
Ç: Zeynep Aksoy, David Cornwell, Andrew Zionts. Bence bu isimler çok kıymetliler. Bunlar dışında Petek Erim, Zeynep Çelen ve Berivan Aslan’ı sayabilirim. Eminim henüz tanışmadığım çok kıymetli hocalar da vardır. Ayrıca tabi ki Godfrey Devereux ve Tias Little gibi büyük hocalar Türkiye’ye gelip hepimizin yetişmesini sağladılar.
A: Her yoga eğitmeninin, hatta yoga yapan herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğünüz kitaplar nelerdir?
Ç: Son zamanlarda arkadaşlarıma bazı yazarları öneriyorum, burada da önereyim. Bert Hellinger, Carol Gilligan, Robert Bly, Ken Wilbur, Wilhelm Reich, Stenley Keleman; neyse liste uzar gider…
A: Her gün evde sadece 10 dakikalık bir yoga uygulaması için mutlaka yapılmasını önereceğiniz, çok önemli bulduğunuz asanalar hangileridir?
Ç: 10 dakikalık bir yoga uygulaması yapacağım; eğer bol hareket etmek istiyorsam vinyasa yaparım. İhtiyaç hissettiğim tüm pozlardan karma bir vinyasa olur. Eğer pek hareket etmek istemiyorsam uzun süreli bir suptavajrasana tercih ederim.
A: Son olarak eğitim verdiğiniz merkezin adını, semtini, telefonla iletişim bilgilerinizi ve varsa blog veya internet sitesi bilgilerinizi paylaşır mısınız?
Ç: Son zamanlara kadar Cihangir Yoga’da ders veriyordum. Şimdi biraz ara verdim derslere, dinleniyorum. Kendi uygulamamın ahengiyle başbaşayım. Özel dersler veriyorum.
Asliberry’nin Notları:
Çağ Rical Gürle; Leslie Kaminof ve Amy Matthews’un Türkçe’ye çevirilen Yoga Anatomy kitabının editörlerinden biridir. Ayrıca HAL isminde bir kitabı mevcuttur. Kitabında pranayı anlattığı ÇOCUK yazısını okurken, okula başladıktan sonra yıldan yıla gözlerindeki canlılığı yitirişini izlediğim oğlumu düşünüp ağladığımı hatırlıyorum. Çağ Rical Gürle yazdıklarıyla yoga kadar derin biri olduğunu hissettiriyor. İçimden bir yerlerden hissediyor, hatta biliyorum; Çağ, yogasıyla, yaşamıyla, yazdıklarıyla bu dünyaya çok şey katacak.